Cenk Deniz
Hermann Hesse'in Siddhartha'sı Gnostik Bir Dokunuş
Hermann Hesse'nin Siddhartha'sı, bir adamın o anlaşılması zor aydınlanma fikrini bulma yolculuğunun kesinlikle şaşırtıcı ve sürükleyici bir hikayesidir. Kitabın başlığı, yalnızca Budist inancına sahip insanlar için değeri olan bir hikaye olduğunu öne sürebilir, ancak bu doğru değildir. Çalışma iyi yazılmış ve düşünülmüş ve aradığımız şeyin çoğu zaman bizimle birlikte olduğunu bize insan olarak gösterme konusunda müthiş bir iş çıkarıyor.
Hesse'nin kitabı, hayatın ve huzurun gerçek anlamını bulma yolculuğunda Siddhartha adında genç bir adamı takip ediyor. Genç adam, manevi olarak her şeyi başardıklarına inanarak Brahman rahiplerinden oluşan ailesini terk eder ve arkadaşı Govinda ile düşünceli ve kısıtlayıcı bir varoluş yoluna girer. Genç adam, Siddhartha'ya göre bu din adamlarının (Samanalar) da gerçek aydınlanmaya giden yolun gerçekte ne olduğunu çok geçmeden fark eder.
Gerçek Buda'nın – Gatama'nın eşliğinde gelen yolculuğuna devam eder, ancak çok geçmeden Buda'nın kendini dünyadan uzaklaştırma öğretisi ile çelişkiye düşer. Bu, adamı hüsrana uğratır ve kaybeder ve onu, başlangıçta gitmeyi planladığı yolun tam tersi olan başka bir yola saptırır. Siddhartha artık mutluluk arayışıyla oldukça huzursuz olmuştur, bu yüzden kısa süre sonra cinsellik, açgözlülük ve bedene tamamen bağımlı olduğu için onu bir kenara atar. Güzel bir fahişe olan Kamala'ya aşık olur ve açgözlülüğünü ve şehvetli arzularını ilerleten bir tüccarın hayatını benimser.
Siddhartha ve Kamala, ilişkilerinden kısa bir süre sonra bir oğula hamile kalırlar, ancak bir rüya Siddhartha'yı şaşırttıktan sonra, şehvet ve açgözlülüğünden sıkılır ve hastalanır ve aydınlanmış yolunu bulmaya karar verir. Kalbini ve ruhunu kuşatan mutlak bir umutsuzlukla Siddhartha, bir nehre gelir ve çok geçmeden hayatını sonsuza dek değiştirecek eşsiz bir ses duyar. Bu ses, onun yeni ve tamamlanmış yaşamının gerçek başlangıcını - dünyevi ıstırabın, insan reddinin ve iç huzurun başlangıcını ve son olarak, nihai bilgelik ve aydınlanmayı işaret eder.
Kitap, insanın açgözlülük, güç, seks ve maddi kazanç şehvetinin yürek burkan bir öyküsüdür; ancak nihai amacı, aradığımız şeyin çoğu zaman akla gelebilecek en basit yerlerde olduğunu göstermektir. Hesse'nin çalışması (Budist ve Hindu felsefeleri aracılığıyla) hayatın, sonunda tüm insanlığa aradığını gösterecek, her şeyi kapsayan bir yolculuk olduğunu kurnazca açıklıyor.
Sıradan günlük görevlerle çok acı çekiyor ve mücadele ediyoruz, ancak belki de diğer yaşamla simbiyotik bir ilişki içinde olmanın bu günlük eziyeti, iç huzurun gerçekte olduğu şeydir.